1 Mart 2015 Pazar

Üçüncü Havalimanı, Hazine Garantileri ve Boşa Çıkan Araziler

2013 yılında İstanbul'a yapılacak yeni havalimanının ihalesi yapıldıktan sonra, Bahçeşehir Üniversitesi BETAM'dan Seyfettin Gürsel ile Tuba Toru, yeni havalimanına ilişkin bazı senaryoları değerlendirmişti. Ele alınan iki senaryo vardı.

İyimser Senaryo: Birinci senaryoya göre İstanbul'da yolcu sayısı 2013'te 54 milyon, 2019'da 80 milyon, 2030'da 158 milyon, 2043'te 201 milyon olacak. Bunu sağlayan ekonomik büyüme oranı 2013-2019 yıllarında %5, 2020-2030 yıllarında %4, 2031-2043 yıllarında %2 olmalı.

Gerçekçi Senaryo: İkinci senaryoya göre ise yolcu sayısı 2013'te 52 milyon, 2019'da 68 milyon, 2030'da 106 milyon, 2043'te 116 milyon olacak. Bunu sağlayan ekonomik büyüme oranı 2013-2019 yıllarında %4, 2020-2030 yıllarında %3, 2031-2043 yıllarında %1,5 olmalı.

Bugün itibariyle bu araştırmanın üzerinden neredeyse 2 sene geçti. Yani araştırmanın verdiği senaryoları değerlendirebileceğimi 2 senenin gerçek istatistiklerine şu anda sahibiz.

İstatistikler:

Son 2 senenin yolcu sayıları:
2013 yılı: 51.3 milyon
2014 yılı: 56.9 milyon

Son 2 senenin ekonomik büyüme oranları:
2013 yılı: %4
2014 yılı %3.5 (kesin sonuçlar henüz açıklanmadı)

Görünen o ki, son 2 yılın istatistikleri iyimser senaryoya değil, gerçekçi senaryoya paralel gitmiş. Ekonomik büyüme %5 değil, %4 veya altında kalmış. Yolcu sayısı 2013'te 54 milyon olması gerekirken, 51.3 milyon olarak gerçekçi senaryonun 52 milyon olan hedefine yakın bir noktada kalmış.

Buna göre Türkiye için iyimser senaryonun değil, gerçekçi senaryonun yaşandığını söyleyebiliriz.

Peki araştırmanın gerçekçi senaryosuna göre yeni havalimanı nasıl bir yatırım olacak?

2019 yılında havalimanı 749 milyon Euro zarar edecek.
2019 yılında devlet 154 milyon Euro Hazine garantisi ödeyecek.
2030 yılında havalimanının zararı 500 milyon Euro'ya düşecek.
İlk 12 yılda toplam 7.7 milyar Euro zarar edilecek, işletme yeterli yolcu sayısını yakalayamadığından ötürü zarar edildiği için 1 milyar Euro'ya yakın Hazine garantisi ödenecek.
Havalimanı ancak 13. yılda kar etmeye başlayacak.
Son 13 senede toplam 2.9 milyar Euro kar edecek.
İlk 12 sene edilen 7.7 milyar Euro zarardan, son 13 senede edilen toplam 2.9 milyar Euro kar çıkarılırsa, işletme 25 senede toplam 4.8 milyar Euro zarar etmiş olacak.

Neticede konsorsiyum 25 senede 4.8 milyar Euro zarar edecek. Hazine 1 milyar Euro garanti ödemesi yapacak. Konsorsiyum zarar ettiği için batarsa, konsorsiyumun aldığı inşaat kredileri de Hazine tarafından yine ödenecek. Toplam yolcu sayısı da hiçbir zaman kapasite olan 150 milyona ulaşamayacak.

Peki bu durumda neden böyle bir projeye kalkışılıyor. Bunu bilmek biraz zor, insanların kafalarının içine giremeyiz. Ama akla da bir şeyler geliyor tabi.

Yeni havalimanı İstanbul'un kuzeyinde 7785 hektarlık bir alan üzerine kurulacak. Senede 100 milyon civarı yolcuya hizmet veren dünyanın en büyüğü Atlanta Havalimanı ise 1900 hektarlık bir alan üzerine kuruludur. Dünyanın ikinci en büyük havalimanı Pekin Havalimanı ise yine 2000 hektar civarı bir alan üzerine kuruludur. 6 pisti ve 70 milyon yolcusuyla ayrı bir dev olan Chicago Havalimanı ise 2400 hektar civarında bir büyüklüğe sahiptir. Dünyadaki havalimanlarının boyutlarıyla kapasitelerini oranlarsak, yeni havalimanımız için en fazla 4500 hektar gerekeceği açıktır. Ama ne hikmetse proje alanı 7785 hektar olarak belirlenmiştir. Fazladan en az 3500 hektar söz konusu.

Bir diğer konu da mevcut havalimanıdır. Atatürk Havalimanı, 1180 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Böyle bir alanın değeri, arazinin m2'sine 1000 Dolar deseniz yaklaşık 12 milyar Dolar yapar.

Şimdi yeni havalimanı için ayrılan bölgedeki fazladan 3500 hektarı ve Atatürk Havalimanı'nın arazisi olarak bulunan yerdeki 1180 hektarı düşünürseniz, üstüne bir de yeni limanın işletme zararının ve ödenemeyen kredilerin Hazine'den karşılanacağını düşünürseniz, yatırım karlı olmasa bile birilerinin bu işi neden yapmak isteyeceği konusunda aklınıza güzel fikirler gelebilir.

BETAM'ın Yeni Havalimanı Araştırması

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder